Erkek bedeninde kadın olmak mümkün mü?

Merhaba. 67 yaşındayım. Yaşadıkça anladığım şu ki, yıllar önce ne hissettiyseniz, ruhunuz size nasıl rehberlik ediyorsa, çok fazla değişim göstermiyor. Etrafımdakiler, daha doğrusu kendi duvarlarım dışında kalanlar için, çok yaşlı kabul edildiğimin farkındayım. Oysa, değişen sadece görüntüm ve bedenimdeki yılların izleri. Öz Babamı hiç tanımadım. Annemle aralarındaki yaş farkı oldukça fazlaymış ve ben 4 yaşımda iken kalp krizinden ölmüş. Babamın öz olmadığı bana söylendiğinde 14 yaşındaydım ve tanıdığım tek baba, zaten hayatta olduğundan sanırım bu haber beni çok fazla etkilemedi. Üvey babamı gerçekten çok severdim. Öz olmadığını bana hiç hissettirmedi, tam tersi ona her fırsatta sarılıp devamlı öpecek kadar da yakındım. Annem ise, sanırım yaratılışından ötürü daha mesafeli ve evin disiplin kalesiydi ve üvey babam olan yakınlığımı yadırgar, erkek çocukları öyle yapmaz diye azarlardı. Belki bu tavır beni üvey Babama yaklaştırıyordu ve karşılığı da vardı. Özellikle Annemin olmadığı zamanlarda kucağına alır, sevgiyle bakar, o da yanaklarıma öpücükler kondururdu. 15 yaşımda Annemi maalesef rahim kanserinden kaybettik. Aslında uzun süredir hastaymış, ben bilmiyor muşum. Annesiz bir ev, bana daha özgür gelmişti. Konu komşu ve akrabalar, sık sık uğrayıp ihtiyaçlarımızı (ev temizliği, yemek, çamaşır-ütü gibi), geçici de olsa sağladıklarından pek sorun yaşamıyorduk ama o yaşlarda bazı şeyleri artık kendimiz çözmeliyiz diye düşünüyordum. Hele, Babamı evlendirme planlarının sebebi olarak beni gösterdikleri için, eve yabancı bir kadın girecek ve her şey alt üst olacak diye panik yapmaya da başlamıştım. Bu süreçte fark ettiğim bir şey vardı ki, ben Babamı tüm kadınlardan kıskanır olmuştum. Bunun sebebi sadece birer Eş-Anne adayı oldukları için mi bilemiyordum. Çünkü, Babamın bana yakınlığı, beni sıcacık kucaklaması ve kondurduğu öpücüklerden mahrum kalma korkum da vardı ama artık yalnız kaldığı yatak odasını bir başka kadınla paylaşma fikrine en başından hiç alışamamıştım. İtiraf edeyim, o yatakta artık babamla ben yatmalıyım saplantısına düşmüştüm. Bir kaç kez Babamı 31 çekerken ( mastürbasyona o yaşlarda böyle derdik) gördüğümde, kafamdaki baba figürü, tesadüfen gördüğüm, çok etkilendiğim aleti ile artık hayranlık duyduğum bir erkeğe dönüşmüştü. Annemle yaptıkları o gizli şeyden mahrum kaldığı için, artık bunları yapıyor diye düşündüm, düşündükçe de bir kadına duyduğu ihtiyaç beni çok rahatsız etti. Belki, sırf bunu yaşamak için bir kadın aniden hayatımıza girebilirdi. Babam karizmatik bir adamdı. Ona, bir başka gözle bakmaya başladığımdan beri de her an bir kadın aklını başından alabilir diye saplantılara düşmüştüm. Düşündükçe düştüğüm endişeli ruh hallerimde, kafamda artık tek bir çözüm vardı. Babam benim için o kadar önemli, değerli ve vaz geçilmezimdi ki onu kaybetmemek için, ben onun aradığı şeyleri belki verebilirdim. İşte bu belki, çözümler üretmek için hayatımdaki tek soruna dönüştü. O günün şartları şimdiki gibi her şeye ulaşılabilir değildi. Böyle olunca da bu konularda bilgili gibi davranan arkadaşlarıma, sırf laf olsun diye açılmış bir konu gibi göstererek, filmlerde gay rollerindeki oyuncuları örmek gösterip, erkek erkeği nasıl becerir diye sormuştum. Cevaplar tahmin edeceğiniz gibi arkasından-deliğinden diye gelmişti. Acımaz mı diye saf saf sorduğumda hepsi birden gülmüş, acısa yaptırırlar mı oğlum demişlerdi. Konuya girmiştik artık, saflığıma sığınıp ama oradan kaka çıkar nasıl olacak ki diye çok bilmişlerin iştahını da kabarttım. Yine bilgiçlikler peş peşe gelmiş, hortumla yıkıyorlar diye, hayatımın ilk lavman bilgisini vermişlerdi. Daha fazla soramazdım, benden şüphelenmesinler diye "yok artık" gibi sözlerle konuyu geçiştirip kapattım ama öğreneceğimi öğrenmiştim. O günden sonra, hem kendi bedenimi tanıyacak hem de amacıma uygun bir noktaya gelmek için deneyimler yapacaktım. En hızlısı ve kolayı, anüs temizliğim olmuştu. İçime su alıp verdikçe çıkan kalıntılar azalıp çıkmaz olunca hazır olduğumu hissediyordum. Hazır olmak derken, deliğim bunu neden yaptığımı hissetmiş gibi, hayatımda ilk kez bir canlı gibi açılıp kapanarak haz belirtileri vermeye başlamıştı. Hele evde bulunan özellikle patlıcan ve havuç sebzeleri ile babamı düşleyerek içime sokmalarım, bana yepyeni bir sayfa açmış, çıktığım yolda, bedenim bir kadın gibi hisseder olmuştu. Her yeni denemem de aldığım zevk giderek yükseliyor, bedenimin bu kadınsı hazlarına kendimi kaptırdığımda, karnım, göğüslerim, kalçalarım de bu hazlara eşlik etmeye başlıyordu. Artık, Babama bu deneyimlerimden hiç bahsetmeden sık sık onun aletini düşleyerek bana çok yabancı zevklerin tutkunu olmuş, bunu ona nasıl belli edeceğimi düşünmeye başlamıştım. 16 yaşın gözü karalığı ile, bir gün Babamın uyuduğuna emin olduktan sonra, soyunarak yatağına girmeyi ve beni fark etmesini sağlayacaktım. Zaten o yaşın, çok kadınsı olmasa da kılsız ve istekli bir bedenine, Babamın kadınsızlığının karşı olmayacağını hissediyordum. O gün o gece nihayet kafamda belirlendi ve deliğimi yıkadıktan sonra, yatağına yanına çırılçıplak uzandım, sırtımı onun iri kıllı bedenine yasladım, uykudaki aletinin farkında olmasını sağladıktan sonra deliğime yaklaştırıp, bekledim. Ara sıra kalçalarımı ona yaslayarak uyanmasını istiyordum. Sonunda başardım. Soluk alışları uyandığını belli ediyordu. Önce bedenime dokundu uyuyup uymadığımı anlamak için hafifçe sarstı ama uyanmamı istemez gibi, yaslanmış olan bedenimin durumunu bozmadan hareketsiz kalıp ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Yavaş yavaş bedeni bedenime sokulmaya, elleri kalçalarımdan beni kendisine çekmeye başladığında, bir şeyleri deneyeceğini hissetmiştim. Dakikalar içinde beni yüzüstü çevirip deliğime sürtünerek boşalıvermişti. Kalçalarımdan döllerini silerek temizleyen Babam, uyuduğumu düşünerek kucağına aldı ve beni odama yatağıma götürüp, pikemi örterek dudağmdan öpmüştü. O gece Babamı mutlu ettiğim için çok mutluydum. Gece o kadar güzel uyudum ki, ertesi gün, Babamın kollarında olmayı çok istemiştim ama kahvaltı masasını benim için hazır bırakıp işe gitmişti. Bir gece önce beni arzulayıp döllerini kalçalarıma boşaltan babam için onu daha da cesaretlendirecek bir şeyler yapmalıydım. O zamanlar apartmanlarda değil, müstakil küçük ama bahçeli evlerde yaşardık. Evlerimiz birbirine yakın, avlu dediğimiz ortak kullanım alanları olan yerlerdi. Çiçekler, çamaşır ipleri ortak kullanım alanlarında olurdu. Ancak iç çamaşırları genelde o iplerin arasında gizlenerek kurutulur, erkek gözü değmesin istenirdi ve mutlaka hemen her gün o çamaşırlar asılırdı. Yaşıtım kızların elbise ve çamaşırlarını gördüğümde Babama yapacağım sürpriz de belli oldu. Onları giyinip Babamı karşılayacaktım, ertesi gün de yerine asarım diye düşündüm. Tüm gün, içimde kız çamaşırı, üzerimde kısa elbise ile evin içinde gezindim durdum. Akşama doğru da sofrayı kurdum, Babamın hep içtiği gibi buzlu sıkı rakısını hazırladım. Babam eve gelip kapıyı açtığında ben mutfakta yemeklerimizi ısıtıyordum, koşarak yanına geldiğimde şok geçirmişti. Ben hoşgeldin kocacığım diye ona sarıldığımda, babam kendisini bu oyuna bırakıp beni dudaklarımdan öptü hatta epeyce öptü, dili ağzımda dolaştı. Sarılmama sarılarak karşılık verdi, kısa boyuma eğilerek uzandı, eteğin çok kapatamadığı kalçalarıma yapıştı, sofraya geçti. Yemek boyunca gözleri hep bendeydi, nedense bunca hazırlığı yapmama rağmen çok utanmıştım. Yemek sonrası kahvesini yapmayı da ihmal etmedim, sigarasını da kahvesine eklerken, yanına oturmuş, bana sarılmasına sokularak cevap vermiştim. Sigarasını söndürüp beni kucağına çekti, eteğimin altından külotuma rağmen deliğimi parmakladı, fermuarını indirip aralığından çıkardığı aletinin tam üzerine beni oturttu, dudaklarımı emerken olmayan memelerimi sıkı sıkı avuçladı. Sex konusunda en küçük bir bilgim olmamasına rağmen bedenim, kadınsı arzularla Babama istem dışı yanıt veriyor, kalçalarım aletinin üzerinde sürtünüyor, askılı mini elbisem çoktan üzerimden çıkmış Babam memelerimi acıtarak emiyordu. Artık acıtırsa acıtsın bana sahip olmasını ister haldeydim. Bunun içinde aletinin sertleşmesi gerektiğini az çok biliyordum. Kucağından çekilip tıpkı 31 çekmesi gibi, önünde diz çöküp avuçlarımla sıvazlamaya başladım. Çok güzel çok iri ve damarları göz alıcı bir aleti vardı. Ben okşadıkça sertleşiyor, Babamın gözlerinden çok zevk aldığını belli eden bir minnettarlık okunuyordu. Birden aletini dudaklarıma uzatıp başımı hizaladı. Ağzıma sığmayacak bir durumda olmasına rağmen mantarını emmeye başladım. Artık hareketlerimiz, istem dışılığa teslim olmuştu. Aleti zorlanmama rağmen bazen ağzıma giriveriyor, sonra geri çekilip dilimle bu ani girişleri önlemeye çalışıyordum. Eğilerek devamlı parmakladığı deliğimi sanırım tükürüğü ile zorlanmamı önlemeye yarar genişlemelere ulaştırmıştı. Deliğimin bu kadar büyümüş olmasına hayretler içindeydim. O beni gerdeğimize hazırlamak ben onun karısı olmak noktasına gelmiştik ki, beni kucaklayıp yatak odasına götürdü sırt üstü bıraktı, üzerimdeki tek parça külotumu çıkardı, bacaklarımı kaldırıp deliğimi dakikalarca emdi ıslattı parmakladı ve ıslak aletini önce mantarını sonra da yavaşça, kalanını sokmaya başladı. Ağzıma sığmayan o korkutucu şey bir kaç dakika sonra aldırmadığım acılar içinde tamamı içime yerleşti, gidip gelmeye başladı. Haz ve zevkten önce, beni sevindiren o kadar çok şey vardı ki. babam çok mutluydu, Babamın artık karısıydım, günlerdir hazırlandığım şey gerçekleşmişti ve katlandığım o acı azalmıştı. Kalın aleti bazen öyle bir yerime temas ediyordu ki, pipim istem dışı ıslanıp damlalar akıtıyor, yükseklere tırmanıp aniden düşüyor muşum gibi nefesimi kesen güzel duygular veriyordu. Gittikçe içime vurduğu tempolu darbeler hızlandı, Babamın nefes alıp vermesi güçlenmiş gibi hırıltılara dönüştüğünde, içime iyice yerleşti, çok derinlerde bir yerde önce kaskatı kaldı sonra ritmik kasılmalarla soluğunu ağzıma bırakıverdi. Gerdeğimizde, babam beni doya doya döllemişti. Babamla yıllarca karı koca gibi yaşadık. Ben evlenene kadar da hiç evlenmedi. Evliliklerimiz sonrası zaten hiç birlikte olmadık. Bu sır hep aramızda kaldı